24 Ocak 2009 Cumartesi

Necla

En sevdiği program yeni başlamıştı. Ekranda ardı arkası kesilmeyen çarpışma görüntüleri uçuşuyordu. Virajı alamayan araba uçurumdan aşağı uçuyor, helikopter mühimmat deposuna çarpıyor, uçak tam pistten kalkarken aniden patlıyor vs... Coşkun o gün karısının kendini başkasıyla aldattığını öğrenmişti. Dükkanda otururken arkadaşı Faik gelip "Abi senin yengeyi hoplatıyorlar Mustafa'nın dükkanda gözlerimle gördüm" diye ortalığı ayağa kaldırmıştı. Coşkun pek tepki göstermedi. Çayından bir yudum daha alıp vergi iade zarfına gömüldü. Faik'le onbirli olmaları münasebetiyle bu tarz laflara alışmıştı. Dükkan iş yapmıyor, bazen tek bir müşteri bile gelmeden gün bitiyordu. Televizyonu kapattı. Faik'e "Mars'ta su bulunmuş ama kuyu suyuymuş içilmiyomuş" diye bir mesaj attı. Coşkun'un böyle gereksiz sululukları vardır. İki dakka geçmeden Faik aradı, bitakım sarışın ince belli kadınlarla eğlenmeye gitmeyi teklif etti. Yarım saat sonra Faik, kuruyemiş, içki ve kadınlar salonundaydı. Üç dört saat kadar eğlendiler ve yoruldular, kadınlar evlerine gitti. Faik yengenin akıbetinden haberdar olmak istedi. "Yarın çıkıcak hastaneden, annesi refakat ediyor" diye geçiştirdi Coşkun. Sonra Faik'i evine yolladı. Giderken Faik'e "Anneni getirirsen iyi olur bi dahaki sefere" dedi. Faik "Kız kardeşine babam ilgi duyuyor" diye cevapladı. Televizyonu açtı. Show tv filmlerini severdi. Askeri harekat, Vietnam, basılmaması gereken düğmeler, Delta gücü falan fişmekan. Koltukta uyuyakaldı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder