4 Ocak 2009 Pazar

düşüş

- bakışınızdan süzülen işveye kurban olayım efenim.
- ne diyosun sen be?
- anlasan şaşardım zaten. Gel gidiyoruz.

...

Kafası çok bozulmuştu. “zaten bir kelime olan kafamı bir işlem siktiniz ulan!” diye bağırmak istiyordu, sinirinden patlayacak gibiydi. Neyseki bağıramadan mekana vardılar.

...

Tepeye çıktıklarında halen her şey siyah-beyazdı. Sadece kontrast farkı vardı; gerçi o da önemsiz bir ayrıntıydı. Sonra her şey birden değişti. Durum filmlerdeki gibi olmuyordu bir türlü. Yavaş yavaş renklenmemişti işte ortalık, birden renklenivermişti. O an kendine geldi.

- işte bu galata kulesi, aaa işte dolmuş sarıydı halen sarı, aaa işte boğaz maviydi halen mavi, aaa…
- n’oldu patladınız beyefendi.
- patlamadım, atladım.

Kendini boşluğa bıraktı. Düşerken tek bir şey sayıklıyordu: ‘Şimdiye kadar her şey yolunda, şimdiye kadar her şey yolunda…’.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder