30 Ekim 2008 Perşembe

Necmettin

Bu hikayenin konusunu oluşturan ilginç olaylar, 199.'da Çorum'da meydana geldi. Necmettin bunaltıcı rüyalardan uyandığı bir sabah, halasıgilin salonundaki çekyatta kalın bir yorgan altında buldu kendini. Akabinde başında dikilen halası kötü bir şey yapmamış olmasına karşın tutuklandığını söyledi dedi N.'ye. "Ben hasta bir adamım" diyerek tuvalete yöneldi. İşerken ucuna kesik hortum takılmış taharet musluğuyla göz göze geldikten sonra o insanın içini bayıltacak derecede dar tuvaletten kendini dışarı attı. Evin dış kapısıyla göz göze geldi. Kim evinden girenleri sağda kiler karşıda alaturka tuvalet solda vestiyerle karşılamak ister ki?

N. sofraya oturduğunda ellerinde bir değişiklik olduğunu fark etti. Çatalı tutuşu değişmişti. Bu, çatalın eline başka bir biçimde geliyor olduğunun da ispatı olabilir tabi. Fakat başına bir şey geldiğinden kuşkusu yoktu. Bir hastalık gibi belirmişti. Bir çelişkiler yumağının tam ortasındaydı. Ellerindeki değişiklikten sonra karaciğerinde bir ağrı hissetti. Kendini kaba dalgalı denizde giden bir gemiymiş gibi hissediyordu. Sanki ahşap duvarlara sular çarpıyor, koridorun derinliklerinden su baskınından kaynaklanan bir gürültü geliyor, koridor olduğu gibi sallanıyor, her iki yanda bekleyenler bir inip bir kalkıyorlardı. Fakat doktorları sevmezdi. "Karaciğerim ağrıyormuş, varsın daha beter ağrısın!"

Bu çelişki hastasının başına gelen ilginç olaylar bununla bitmiyor. Ama biz burada dursak daha iyi olur, sanıyorum. N. dayanamadığı için yazmayı sürdürdü. "Bir köpek gibi ağrıyor!" dedi, sanki utanç, ondan sonra da hayatta kalacaktı. Yarın Çorum'a yağmur yağacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder